8 Eylül 2021 Çarşamba

İzmirin Dağlarında Çiçekler Açar

1 Eylül 1922 de verdi Başkomutan tarihi emrini; "Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir ileri."
16 Mayıs 1919 günü dağlarındaki çicekler solan İzmir duyuyordu, ta uzaklarda dudaklardan  çıkan Geldikleri gibi giderler sözünü.
19 Mayısta başlayan Ulusal var olma savaşımız 9 Eylül 1922 de bitti.
Uzaklardan haykıran Gazi Mareşal Mustafa Kemal dediğini yaptı.
Geldikleri gibi gittiler.
İzmirin dağlarında çiçekler açtı yeniden 9 Eylül 1922 de.

Ulusal var olma ve bağımsızlık savaşında cepheden cepheye gidenler, ruhlarınız şad olsun.

Ulu Önder Ebedi Başkomutan Gazi Mareşal Mustafa Kemal.
Ne dediyse yaptın. 
Yok edilmek istenen ulusuna varlığını yeniden verdin.
Sana ne kadar saygı duysak, ne kadar minnet etsek azdır. Ruhun şad olsun.
Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa
Adın yazıldı kalplerimize.  

2 Temmuz 2021 Cuma

KARA GÖRÜNEN GÜNÜN ANLAMI

Kafa kafaya giden bir şampiyonluk yarışı.  Âdil bir yarışta değil. Ama adı yarış.
Sarı Lacivert yürekler her yerde. Nefeslerinin yettiği kadar. 
Son  düdükle gelen çoşku. Tüm Türkiyede hemde. Mücadele edilen tüm branşlarda şampiyon Fenerbahçe. 
Kutlama çoşku devam ederken takvim yaprakları Temmuza gelir. 
Sabah haber organlarında ortalık yıkılıyor. 
Her yerden saldırı altında Fenerbahçe. 
Neredeyse 24 saat gündem Fenerbahçe. 
Politikacısı, Yorumcusu, Hukukçusu, eski sporcusu. 
Dillerinden zehirler akıta akıta herşeyden önemlisi büyük bir keyif ala ala anlatıyorlar, Fenerbahçe'nin kapkara olduğunu.
Ama unutulan Güneşin asla balçıkla sıvanamayacağı. 
Anlamadıkları Kara'nın Karanlığın Fenerbahçe ile yanyana gelemeyeceği.
Herkesin beklediğinin aksine, Fenerbahçelinin Karalar bağlamayacağı. 
Unutulan; Karanlıkla mücadele etmenin onların genlerinde olduğu.
3 Temmuzdan geride kalan bunlar. 

Bizler 3 Temmuzu Onur ve Direniş günü olarak biliriz. 
Sözde başarılar için eğilip bükülmek  değil, dik durmak olarak biliriz. 
Ve her 3 Temmuzda deriz ki; İyiki Fenerbahçe var ve İyiki Fenerbahçeliyiz. 

5 Haziran 2021 Cumartesi

BİR ADAM, BİR SEVDA ...


Bır Adam; Elli yedi yıllık ömrünün *Yirmi* yılını cephelerde geçirmiş. 

Hastalanmış, yaralanmış, terk edilmiş ve hatta idama mahkum edilmiş. 

Yılmamış, asla pes etmemiş. Umudunu sevdasını icinde hep var etmiş. 

Kazanmış savaşları ama durmamış. Daha aydınlık bir vatan için başlamış savaşmaya. 

Bir ulusu var etmiş. Ona dilini herşeyden ötesi kimliğini vermiş. Fakirliğini yok etmeye uğraşmış. 

Son nefesine kadar ulusu için çalışmış bir adam. 

Bir sevda; Doğarken umut olmuş. İşgale direnmiş. Ben yenilmem demiş. 

Kurtuluştan sonra varoluşta yer almış. 

Gittiği her yere bereket götürmüş. Halk olmuş. Halkı için gençlere kucak açmış. 

Kimileri gol atmayı başarı sayarken o dünya şampiyonları çıkartmış. 

Kimileri devleti soyarken, o, ben kendim yaparım demiş.  

Derlerki iyilik yaptıysan cezasız kalmazsın bu topraklarda. 

İşte bu yüzden zordur bu topraklarda Ben Mustafa Kemal'in yolunda yürüyorum demek.

Ve yine zordur Ben Fenerbahçeyim demek bu topraklarda. 

En zoru da Ben Atamın izinde yürüyen Sarı Lacivert sevdalısıyım demek.

Her türlü saldırırlar, karalar çalmaya çalışırlar, eziyetler ederler. 

Ama bilmezler ki ne yaparlarsa yapsınlar; Kalplerde bu *Adam* ve bu *Sevda*  hep varolacak. Hemde öyle var olacak ki zaman geçtikçe dahada artacak. 

Evlatlara miras kalacak.